Yakın zaman hafıza kaybı olarak ta bilinen Alzheimer ilk etapta kişinin yaşadığı isim, telefon numarası, adres bilgileri, yeni tanıştığı ya da medyatik olan isimleri hatırlayamama gibi belirtiler ile kendisini göstermektedir.
Alzheimer tanısı konulan her 100 hastaden 40 tanesinde yaşanan sorunlar beyinde sıvı toplanması nedeni ile yaşandığı için ilaçla tedavisi ne yazık ki mümkün değildir. Bu tip hastalarda beyin içerisinde biriken sıvının yapılan cerrahi müdahale sonrası takılan şant ile boşaltılması ile gerçekleştirilmektedir. Yapılan bu basit müdahalenin ardından Alzheimer tedavisi başarılı bir şekilde yerine getirilmiş olurken hastalar eski yaşam kalitelerine kavuşturulmaktadır.
Beyinde Biriken Fazla Sıvının Boşaltılması Sağlanıyor
Beyin içerisinde zamanla çeşitli nedenlere bağlı olarak görülen sıvı birikimi kafatası içi basıncın artmasına neden olur. Kafatası içerisinde kapalı bir alanda bulunan beyin yaşanan bu basınç artışı nedeni ile görevini tam olarak yerine getiremez hale gelir. Bozulan beyin fonksiyonları hastaların yaşam standartlarını olumsuz etkileyen unutkanlık başta olmak üzere pek çok sorunun ortaya çıkmasına neden olur. Tıp dilinde hidrosefali olarak anılan bu hastalık ne yazık ki ilaç ile tedavi edilememektedir. Ancak geliştirilen özel bir cerrahi yöntem ile gerçekleştirilen operasyon sonucunda beyin içerisine şant takılarak biriken bu sıvının boşaltılması sağlanır. Hastaya genel anestezi verilerek gerçekleştirilen operasyonda kafatasından küçük bir delik açılmakta ve bu delik vasıtası ile beyinilik sıvısının biriktiği beyincik odasına şant takılmakta ve şant aracılığı ile biriken sıvının düzenli olarak karın içerisine boşaltılması sağlanır. Bu sayede beyinde fazla sıvı birikimi engellenerek hastalığın tedavisi sağlanmış olur.
Alzheimer Tedavisi Mümkün!
Beyinde sıvı birikimine bağlı olarak görülen sağlık sorunları hastaya şant takılması ile tedavi edilebilmektedir. Alzheimer hastalığının yanı sıra bu hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan hastanın idrar kaçırması, yürüyüş bozukluğu ve bakıma muhtaçlık sona ermektedir. Tedavi öncesi tek başına yaşayamayan ve bir başkasının yardımı olmadan günlük faaliyetlerini yerine getiremeyen hastalar hem sürekli uyku halini üzerlerinden atmakta hem de konuşma bozukluğu, unutkanlık, hareketlerde zorluk gibi tüm olumsuzlukları geride bırakmaktadır.
