Türkiye’de olduğu kadar tüm dünyada da yaygın görülen böbrek yetmezliği ne yazık ki tek tedavi yöntemi böbrek nakli olan son derece ciddi bir hastalıktır. Üstelik ülkemizde organ bağışı oranlarının çok düşük olması ve böbrek nakli olmak zorunda olan hastaların sayılarının yüksek olması kadavradan donör temini için hastaların şansını azaltmaktadır.
Bu nedenle böbrek yetmezliği tanısı mümkün olan en erken devrede konulmalı ve tanı konulduktan sonra hasta böbrek nakli ameliyatı olana kadar hayat standartlarını yükseltecek tedavi programına mutlaka sadık kalmalıdır. Böbrek yetmezliğinin erken evrede yakalanması hastalığın öncü belirtilerinin yakalanmasına bağlıdır. Böbrek yetmezliği belirtileri arasında ilk sırada nefes darlığı, halsizlik, özellikle de bacaklarda ve ayaklarda şişlik ve vücutta ödem yer almaktadır.
Özellikle de böbreklerin çalışamaması nedeni ile vücutta ödem birikmesi ortaya çıkan ilk anlaşılır ve kesin belirtidir. Bacaklarda ödem nedenleri başka hastalıklara bağlı olarak ta görülebileceği gibi yine de mutlaka böbrek yetmezliği değerlendirilmelidir. Yine vücuttan toksinlerin atılamamasına bağlı olarak mide bulantısı, iştahsızlık ve ani tansiyon yükselmesi de akla kronik böbrek yetmezliği ihtimalini getirmelidir. Böbrek yetmezliği tanısı konulduğu anda ise başta beslenme düzeni olmak üzere hastanın yaşam düzeni baştan oluşturulmalı ve hızlı bir şekilde diyaliz süreci başlatılmalıdır. Hasta böbrek nakli ameliyatı olana kadar mutlaka düzenli olarak diyaliz seanslarına girmeli ve bu sayede kirli kan vücuttan temizlenmelidir.
