Saç dökülmesinde evde yapacaklarımızdan ilki dökülmenin gerçekten objektif olup olmadığının anlaşılmasıdır. Bunun için basitçe yapabileceğimiz bir yöntem iki-üç gün kadar saçların yıkanmadan, taranmadan ve toplanmadan bekledikten sonra saçların uygun bir fırçayla taranması ve dökülen saçların sayılmasıdır. Eğer bu sayı 80 ila 100’ün üzerinde çıkıyorsa bu bizim için ciddi bir objektif dökülme anlamına gelmektedir.
Evde saç dökülmemizi değerlendirirken dökülen saçlarımızın sayılması dışında saçın niteliğinde son zamanlarda yaşadığımız değişimleri de gözlemlemeye çalışmak son derece önemlidir. Yağlı bir saçın kurumuş olması ya da kuru bir saçın yağlanması, şeklinin ve yapısının değişiyor olması bizim için önemli değişim kriterleri arasında yer almaktadır.
Bunun dışında kendimiz yada başka birinin yardımıyla saçlı derinin özellikle yakından takibi ve muayenesi de son derece önemli olduğu gibi saçlı deride ciddi bir seyrekleşmenin varlığı, kepeklenme ve yaraların varlığı da son derece önemlidir.
Saç dökülmelerinde uygulanabilecek diyetler de son derece önemlidir. Diyetten amaçladığımız şeyler yüksek proteinli ama düşük kalorili diyetler, antioksidan diyetleri arasında son derece önemlidir. Saçın yapısına katılan bakır, biyotin, B vitaminleri, demir ve çinko açısından yüksek bir beslenmeyle saç dökülmesini evde ciddi bir anlamda azaltabiliriz.
A vitamini, saç dökülmeleri açısından halk arasında çok sık kullanılan bir vitamindir. Ancak eksikliği saç dökülmesi yapabildiği kadar, fazlalığının da saç dökülmesine neden olduğunu bilmekteyiz.
Saç dökülmelerinde evde saç bakımına biraz daha önem vermeliyiz. Bunun için yıkama alışkanlıklarının biraz daha azaltılması son derece önemlidir. Çünkü çok sık yıkamayla birlikte dökülmelerin de arttığını biliyoruz.
Doğal olduğuna inandığımız ama sık kullandığımız zeytinyağı ve badem yağı gibi ürünlerin saç bakım/onarımı açısından çok da önemli olmadığını biliyoruz. Sarımsak ya da halk arasında lokman ruhu diye bilinen bazı asitlik maddelerin saçlı deriye uygulanmasıyla birlikte dökülmeyi azalttığına, hatta saç çıkardığına inanılsa da yapılan bu işlemler saçlı deriye verdiği kalıcı hasarla birlikte saç çıkarılmasından daha çok kalıcı saç dökülmelerine neden olabilmektedir ve bu yüzden bunların kullanılmasını kesinlikle önermiyoruz.